Selin Şekerci ve Furkan Andıç partnerliği Çatı Katı Aşk’ı neden kurtaramadı?

Temmuz ayında Kanal D ekranlarında gösterime giren ilk başlarda hatrı sayılır bir reyting alsa da zamanla seyircisini kaybeden Çatı Katı Aşk dizisi bu akşam ekranlara veda ediyor. Dizi ilk yayınlanmaya başladığında başrol oyuncularından Ezgi Şenler ve Furkan Andıç partner olarak uyumsuz bulunmuştu. Klavyenin kemiği yok tabi. Sosyal medyada bu konuda her zaman olduğu gibi kadın oyuncudan şikayet edilmiş ve Andıç’a uygun bir partner olmadığı yorumları havada uçuşmuştu. Dizi düşe kalka 13. bölüme kadar gelmişken ani bir kararla Ezgi Şenler’in diziden ayrılıp Selin Şekerci‘nin diziye transfer olmasına karar verildi.

Selin Şekerci ve Furkan Andıç sevenler bile bu işe şüpheyle baktı

2014-2015 yıllarında aslında çok da uzun olmayan bir süre önce Kaçak Gelinler dizisinde birlikte rol alan Selin Şekerci ve Furkan Andıç’ın sevilen partnerliğinin diziyi ipten alacağı düşünüldü. Ancak beklenen olmadı. Çatı Katı Aşk bu akşam son kez ekranlarda sevenleriyle buluşacak. Şimdi gelelim asıl meseleye. Bu kadar sevilmelerine rağmen ve onları ekranda bir arada görmeyi isteyen böylesine hatrı sayılır bir kitle olmasına rağmen Selin Şekerci ve Furkan Andıç partnerliği Çatı Katı Aşk‘ı neden finalden kurtaramadı? Aslında bu sorunun cevabı çok basit. Dizi zaten final olacaktı. Bir umut deyip Selin Şekerci’yi diziye transfer ederek zaten kitlesi olan bir oyuncu çiftle diziyi kurtaracaklarını sanmaları baştan hataydı. Eğer ki dizinin en başında Selin Şekerci olsaydı bu dizi bu sezonun sonunu rahat bir şekilde görürdü. Ama böylesi Selin Şekerci ve Furkan Andıç sevenlerini bile mutlu etmedi. Şimdi biraz daha başa dönelim ve Çatı Katı Aşk’ın tüm çabalara rağmen neden final vermekten kaçamadığını daha dikkatli inceleyelim.

Dram dizileri her zaman daha uzun soluklu oluyor

Türk izleyicisi her ne kadar televizyonlarda sürekli şiddet ve mafya temalı diziler görmekten sıkıldığını dile getirse de ne yazık ki her zaman bu tip işler daha popüler oluyor. Aslında bunun bir nedeni de yaz dizilerinin temeli sağlam bir çatıya oturtulamaması. Üzerine düşünülmemiş, sağlam bir temelde yazılmamış işler de uzun süre tutunamıyor haliyle. Ancak zamanında yazın başlamasına rağmen yıllarca devam eden ve çok güzel bir kitle edinebilen diziler de var. Bunun nedeni de tabi ki doğru oyuncu ve partner seçimi. Temeli sağlam bir senaryo. Olgun bir çatı.

Yaz sezonu için planlanan dizilerin senaryoları kısa sürede tıkanıyor

Öte yandan şöyle bir durum da var. Türk halkı için romantik komedi dizileri ne yazık ki sezon sonunda takip ettikleri diziler bir bir sezon finaline girince en azından vakit geçsin diye izlenecek işler olmaktan öteye geçemiyor. Sezonda güçlü rakiplerin arasına salınan diziler sezon dizilerinin ortaya çıkmasıyla bir anda ortadan kayboluyor. Bu durumun nedeni hem yaz dizilerinin sağlam bir kitle edinememesi hem de sadece yaz sezonu için planlanan dizilerin senaryosunun tıkanması. Senaryo tıkanınca ister istemez tekrara düşülüyor. Senaryo başladığından farklı bir yere doğru evriliyor. Bu durumda zaten kemikleşmiş bir izleyici kitlesi olmayan diziler de ekranlara veda etmek zorunda kalıyor. Bu dizilerde oynayan oyuncular iyi kötü yine bir şekilde benzer işlerde televizyonlarda kendilerine yer bulabiliyor. Ancak bunun bir de arka planı var. Her sette yüzlerce kişi çalışıyor. Kamera arkası her zaman kamera önünden çok daha kalabalık. Reyting kurbanı olan işlerde de en çok üzülen ve mağdur olan aslında kamera arkası ekip oluyor. Bu ayrı bir konu. Biz şimdi dönelim yine Selin Şekerci ve Furkan Andıç partnerliğinin Çatı Katı Aşk dizisini neden finalden kurtaramadığına.

Selin Şekerci ve Furkan Andıç partnerliği Kaçak Gelinler dizisiyle başladı

Yıllardan 2014. Star TV ekranlarında üç tane gelinlikli kız havalimanında sağa sola koşuşturuyor. Üçü de kendisine göre farklı güzelliklerde genç kızlar. Selin Şekerci, Deniz Baysal ve Açelya Topaloğlu. Kaçak Gelinler‘den bahsediyoruz tabi ki. Fragmanlarıyla kısa sürede ilgi gördü. Çok izlenen ve çok konuşulanlar arasına girdi. Dizideki hemen hemen tüm başrol oyuncuları için adeta bir devrim yarattı. Daha önceden pek de feminen rollerde izlemediğimiz Selin Şekerci belki de kendisi bile farkına varmadan hem dominat hem zeki hem de deyim yerindeyse tam bir ‘cadde kızı’ yarattı. Senaryosu çok mu iyiydi, değildi. Sağlam bir çatısı var mıydı? Maalesef o da yoktu. Ancak gençlerin sevgisini kazanmayı kısa sürede başardı. Doğru oyuncu ve partner seçimi yapılmıştı. Düzgün bir senaryo yazılmasa da özgün bir hikaye ortaya konuldu. Bu durum romantik komediye karşı önyargılı olan insanların bile dikkatini çekti. Kısa sürede fan kitleleri oluştu. Dizinin ilk bölümünden son bölümüne kadar üç farklı çift izledik. Üç çift de kendi kitlesini yarattı.

Selin Şekerci ve Furkan Andıç sevenler bile Çatı Katı Aşk partnerliğine şüpheyle yaklaştı

Sosyal medya gençlerin elinde. Bu partner fanlığı da yine gençlerin ortaya çıkardığı bir şey. Gençler tarafından çok sevilen Kaçak Gelinler de bu sebeple kısa sürede sosyal medyada en çok konuşulan işler arasında yer aldı. Ancak dizi tüm bunlara rağmen uzun ömürlü olamadı. 29. bölümde TV8 ekranlarında final yaptı. Ardından filmi çekilecekti iptal oldu. Hatta bir süre başka bir kanalda yeniden başlayacağı konuşuldu. Ancak yıllardır beklenen olmadı. Selin Şekerci ve Furkan Andıç partnerliğini çok seven ve onları yeniden bir arada görmek isteyen hatrı sayılır fan kitlesi bunca yıl bekledikten sonra Çatı Katı Aşk’ta tekrar partner olmalarını sevinçle karşıladı ancak ne yalan söyleyelim bu durum fanları tüm sevinç gösterilerine rağmen mutlu etmedi. Zaten düşük reytingli ve bitmek üzere bir işte partner olmalarını değil de yepyeni ve daha iyi yönetilmiş bir yapımda en başından birlikte olmalarını isterlerdi. Bu durum Çatı Katı Aşk’ın finalden kurtaramayan sebeplerden bir tanesi.

Diziyi küllerinden yeniden doğurmaya çalışan yapım reklam sürecini doğru yönetemedi

Bir diğer önemli nokta ise dizinin gidişatı Ezgi Şenler’in gitmesi ve Selin Şekerci’nin gelmesiyle bambaşka bir yöne doğru kaydı. Çatı Katı Aşk adeta yeni bir diziye dönüştü. Ancak bu süreci de doğru yönetemediler. Bir süre ekranlardan uzak olsa ve rakiplerinin çok da güçlü olmadığı bir güne alınsa belki en azından şansı birkaç ay daha sürecek kadar olabilirdi. Hem dizinin yayınlandığı kanal hem de yapımcıları ne yazık ki bu olağanüstü başrol değişikliğini olması gerektiği gibi yönetemedi. Finale doğru emin adımlarla yürüyen bir dizide başrol değişikliğine gidilince bu süreçle ilgili yaptıkları tek akıllıca şey, sevilen partnerler Selin Şekerci ve Furkan Andıç‘la yeni bölüm öncesi bir canlı yayın yapmaktı. Ama ne yazık ki bu canlı yayını da profesyonel bir şekilde yönetemediler. Dizideki başrol değişikliğiyle ilgili seyircileri tatmin edici açıklamalar yapılsaydı ve bu sürecin bundan sonra nasıl şekilleneceğini anlatsalardı çok daha iyi olacaktı. Hem diziyi baştan yazdılar hem de yeni bir dizi gibi pazarlamayı beceremediler ne yazık ki. Çünkü ikisi için de pek uygun değildi. Dediğimiz gibi hata baştan yapılmıştı.

Başrol oyuncularından Ezgi Şenler diziden neden ayrıldı? sorusu hala bir muamma

Tam da bu noktaya gelmişken bir diğer önemli konu daha göz önüne geliyor. Ezgi Şenler neden gitti? Acaba kendi isteğiyle mi diziden ayrıldı? Yoksa gerçekten yapımcı tarafından diziden çıkartıldı mı? Ezgi Şenler’e haksızlık mı yapıldı? Yoksa sürekli sosyal medyada linçlenmeye dayanamayan oyuncu kendi isteğiyle projeden ayrılmak mı istedi? Öncelikle şunu söylemek de fayda var. Zamanında Ezgi Şenler var diye dizinin tutmadığını reyting kaybettiğini iddia eden sosyal medya fanları şimdi de Selin Şekerci‘nin dizinin sonunu getirdiğini iddia ediyor. Bu tamamen profesyonellikten uzak bir bakış açısı. Hiçbir iş bir oyuncu ile kalkınmaz ya da tam tersi bir oyuncu ile düşüşe geçmez. Diziler büyük bir ekibin işi. Eğer ki senaryo tamamen fenomen bir çift çıkartmak üzerine kuruluysa o zaman işler başka. İş böyle olunca istenilen elde edilemeyince diziler de olumsuz geri dönüşler alıyor. Ayrıca neden bir kadın partnerin erkek partnere uygun olmadığı söyleniyor belki de erkek partner kadın partnere uygun değildir 🙂 Bunu söyledikten sonra ve sosyal medyadaki linç kültüründen duyduğumuz rahatsızlığı dile getirdikten sonra asıl meselemize yine geri dönelim.

Reklamın iyisi kötüsü olur

Selin Şekerci ve Furkan Andıç partnerliğinin bu işi kurtaramasının bir nedeni de dizinin kötü bir reklamının olması. Dizideki başrol oyuncusunun kovulduğu haberleri havada uçuşurken dizinin takipçileri diziyi terk etti. Zaten halihazırda küçük de olsa var olan bir kitle hem haksızlık yapıldığını düşündüğü için hem de dizide Ayşen karakterini canlandıran Ezgi Şenler’i görmeye alıştığı için diziyi terk etti. Bu ani değişiklik de dizinin bazı takipçilerini üzdü. Ani alınmış bir karardı belli ki Ezgi Şenler‘in diziye veda etmesi. Eğer planlı olsaydı Ateş ve Ayşen aşkı aniden bitmezdi zamanla daha yumuşak ve daha mantıklı bir geçiş yapılırdı. Tüm bunlarla ilgili tek bir açıklama dahi yapılmadı. Ne dizinin diğer oyuncuları ne yapımcı ne de kanal bu konuyla ilgili tek bir kelime etmedi. Hal böyle olunca da insanlar genç bir oyuncunun kalbinin kırıldığını düşündü. Böylece duygusal ve her zaman mağdurun yanında olan Türk halkı diziden uzaklaştı.

Dizilerdeki reytingleri belirleyen sosyal medya takipçileri değil

Bir de şöyle bir mesele var. Dizilerdeki reytingleri belirleyen sosyal medya takipçileri değil. Evet, sosyal medya sayesinde oyuncular iyi para kazanabiliyor. Dizilerin daha geniş kitlelere ulaşması sağlanıyor. Güzel de bir reklam alanı. Ama televizyondaki dizi ve programların reytinglerini belirleyen evlerinde reyting aracı olan izleyiciler. Bunlar arasında sosyal medyayı yoğun kullanan çocuklar, gençler ve orta yaşlı kesim olduğu gibi hiç sosyal medya kullanmayan bir kitle de var. O yüzden öncelik her zaman senaryo, sürükleyicilik ve sağlam bir çatı olmalı. Sosyal medyada çok fazla ilgi gören yapımların bir bir ekrandan kalkması da aslında bunun önemli bir göstergesi. Bu nedenle sosyal medya takipçilerinin istek ve beğenilerine göre senaryoları şekillendirmek pek de mantıklı bir karar değil.

Hiçbir iş tek bir oyuncu ile kurtarılamaz hele de halihazırda  sonu gelmiş bir iş

Son olarak da şunu söylemeden geçemeyeceğiz. Bu süreçte Furkan Andıç partnerinin diziden ayrılmasına neden olduğu gibi bir suçla itham edildi. Bir de Selin Şekerci‘ye diziyi kurtarması gibi bir misyon yüklendi. İki oyuncunun da kariyerinde önemli bir etki yaratmayacaktır bu durum. Bir sorun teşkil etmeyecektir. Ancak tüm bunlar dizinin gelmiş olan sonunun hızlanmasına neden oldu. Bir oyuncunun dizide olması ya da olmaması tamamen oyuncu ve yapımcı ile ilgilidir. Hiçbir oyuncu da bir diziyi kurtaramaz. Zamanında ne kadar yüksek bütçeli prodüksiyonlar, efsanevi partnerler sadece düşük reyting nedeniyle kısa sürede yayından kaldırıldı. Bu sektör gerçekten acımasız ve tutunması çok zor bir sektör. Diziye çok daha popüler bir oyuncu gelseydi de bu dizi zaten finale yürüyordu. Üstelik dizinin tek sorunu kesinlikle de başrol oyuncuları da değildi.

Diziyi finale götüren bir diğer nokta da tıkanan ve tekrara düşen senaryo

Kısaca toparlamak gerekirse zaten finale yürüyen bir dizinin başrol değişikliği ile kurtulacağına inanmak baştan olmayacak duaya amin demekti. Kötü yönetilen reklam süreci, Ezgi Şenler‘in diziden ayrılmasıyla ilgili bir açıklama yapılmaması, dizinin kurtuluşunun tek bir oyuncuya bağlanması, başrol değişikliğinin planlanmayan ve ani bir şekilde yapılması dizinin finalini hızlandırdı. Bir de üstüne dizideki diğer çiftlerin geri planda kalması, senaryonun tıkanması ve tekrara düşmesini de eklersek zaten her koşulda bu iş bitecekti.

Bu işin sonunda belki de en çok üzülenler Selfur fanları oldu

Bu işin sonunda en çok üzülenler ise Selin Şekerci ve Furkan Andıç fanları oldu. Nam-ı diğer Selfur fanları. Selfur’un tanımını da kısaca yapalım. Oyuncuları bir arada görmeyi ve partnerliğini izlemeyi seven genç fan kitlesinin oluşturduğu özel bir isim bu. Selin ve Furkan isimlerinin ilk hecelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş bir kısaltma. Bunu hemen hemen birçok dizinin fan kitlesi yapıyor. Çiftlerin isimlerinin ilk heceleri birleştirilerek çifti tanımlayacak bir kısaltma oluşturuyor. Ancak dikkatinizi çekelim burada kısaltılan isimler oyuncuların kendi isimleri oynadıkları dizideki karakterlerin isimleri değil 🙂

Selin Şekerci ve Furkan Andıç daha iyi bir projede yeniden partner olmalı

Gönül isterdi ki Selin Şekerci ve Furkan Andıç bambaşka bir projede yeniden bir araya gelse. Çok daha oturaklı bir işte ve potansiyellerini daha iyi gösterebilecekleri bir yapımda yeniden partner olsalardı. Aslında bu işin bu kadar kısa sürmesi belki de iyiye işarettir. Uzun zamandır birlikte yeni bir yapımda rol alma isteklerini daha da kamçılayacak bir adım olmuştur. Bu talihsizlik unutulduktan Çatı Katı Aşk dedikoduları dizinin final yapmasıyla son bulduktan sonra belki yeni sezonda Selin Şekerci ve Furkan Andıç‘ı yeniden partner olarak görebiliriz. Hem Selfur fanlarının hem de bu iki genç oyuncunun buna ihtiyacı var gibi görünüyor. Ama lütfen bu defa romantik komedi olmasın 🙂

Gizem Tuğra

Ajanda İstanbul/2020