Tarihi acılar, iç içe geçen ilişkiler ve tesadüfler… Almodovar’ın ‘kadınlık’ rüyası: Paralel Anneler
ELİF SOYKAN YAZDI
Kırmızılar, sarılar, keskin hatlı objeler, karmaşık ilişkiler, kucaklaşmalar, darılmalar ve bol bol tesadüfler…
Pedro Almodovar sinemasına müptela olanların hiç de yabancı olmadığı şeyler…
İlhamını yaşamın kendisinden alan, renkleriyle kalpleri ısıtan ve ötekilerin en derin sesi olan Pedro Almodovar sineması çoğu zaman tesadüfler üzerine kurulsa da izleyiciyi içine çekmekten ve hayatın gerçekleriyle yüzleştirmekten geri kalmıyor. Kadınların dünyasını neredeyse kadınlar kadar iyi bilen Almodovar sineması; kendine has acıları, dertleri ve yüzleşmeleriyle izleyicisinin damağında buruk bir tat bırakıyor. İspanyol sinemasının en cesur yönetmenlerinden Almodovar’ın başyapıtları arasında yerini alacak filmlerden birisi de Paralel Anneler…
“SİNEMA EN ÇOK BAKMAK İÇİNDİR” DEDİRTEN BİR FİLM
2021 yılında Türkiye’de vizyona giren film, yakın zamanda Mubi’de yayınlandı. Başrollerinde deneyimli İspanyol oyuncu Penolope Cruz ve genç oyunculardan Milena Smit’in yer aldığı filmde, Aitana Sanchez-Gijon, Israel Elejalde, Julieta Serrano ve Rossy de Palma gibi deneyimli isimler de önemli rollerde bulunuyor. Prömiyerini 1 Eylül 2021’de 78. Venedik Uluslararası Film Festivali’nin açılış filmi olarak yapan film, başrol oyuncusu Penelope Cruz’a da “En İyi Kadın Oyuncu Volpi Kupası”nı getirdi.
İyi oyunculukların birbiriyle yarıştığı ve Almodovar kırmızısının her karede kendini hissettirdiği film, adeta, “sinema en çok bakmak içindir” dedirtiyor. Güçlü ve uzun diyaloglarına rağmen bir dakika bile tempoyu düşürmeyen filmde yine tesadüfler silsilesi birbirini izliyor.
İÇ İÇE GEÇEN HAYATLAR VE BİRBİRİNİ TAKİP EDEN TESADÜFLER
İki anne adayının hastane odasındaki arkadaşlığıyla başlıyor her şey. Anne adaylarının ikisi de kazara hamile kalmış, ikisi de doğurmak üzere. İkisinin hamileliği de yolunda. Annelerden birisi kazara hamile kalmış da olsa bebeğini doğuracak olmanın mutluluğunu yaşarken diğeri ise başına gelen bu durumdan dolayı kendisini suçluyor ve çok büyük pişmanlık duyuyor. Birbirlerine destek olan ve doğum öncesinde olduğu gibi doğum sonrasında da birbirlerine yardımcı olmaktan vazgeçmeyen farklı yaş gruplarındaki bu iki kadının hayatı, tahminlerinin ötesinde iç içe geçiyor ve birbirine paralel hale geliyor.
KADIN OLMANIN EVRENSEL DURAKLARI
Annelik, kadınlık, dostluk, ilişkiler, gönül bağları, aile olmak… Birçok hayati konunun direkt içine dalan, hiçbirisini ‘öylesine’ içine almayan bir film, Paralel Anneler. Filmde ana karakterlerin hikayelerini destekleyen diğer kadın karakterler de kadınlığın bambaşka evreleri ve bambaşka çıkmazlarıyla seyirciye yeni dünyalar açmayı başarıyor. Orta yaşlı bir kadının kariyeri ile anneliği arasında yaşadığı bocalamadan genç bir kadının ilk şehvani duygularının onu sürükleyebileceği açmazlara kadar hiçbir vakit güncelliğini yitirmeyecek kadınlık hallerine tek tek parmak basıyor. Biraz acıtıyor, biraz düşündürüyor biraz da güldürüyor haliyle.
ALMODOVAR SİNEMASININ TÜM UNSURLARI EN İYİ HALİNDE
Almodovar sinemasının müptelaları onun filmlerinde, biraz mizah olmadan hiçbir acının anlatılmadığını çok iyi bilirler. Paralel Anneler de bu üsluba güzel bir örnek olarak gösterilebilir. Almodovar sineması ile bütünleşen nostaljik hava, kırmızı renkler, keskin hatlı diyaloglar da yine başrolde. Filmde, hikayenin, genel beklenti olan büyük bir olayın ardından meydana gelen olaylar silsilesi olarak değil, birçok hikayenin iç içe geçmesi ve belki de ‘en büyük olay’ diyebileceğimiz durumun bazı yerlerde aslında ana hikayeye yardımcı olabileceği şekilde ilerlediğini görüyoruz. Kadınlığın, kadın olmanın, kadın hissetmenin ve anneliğin en derin hallerini gözler önüne seriyor Almodovar.
KADINLIK HİKAYESİNİN ARKASINDAKİ TARİHİ ACI
Böylesine iç içe geçmiş bir kadınlık hikayesinin arkasına da derin bir tarihsel acıyı oturtuyor. Bir mezarın izini sürüyor, bir kavuşma hayalinin peşine düşüyor. Ve tabii ki, Almodovar sevenlerin aşinası olduğu cinsel kimliklerin kayganlığı meselesi…
İnsan doğasının, keskin hatlarla tek bir cinsel kimlikle sınırlandırılamayacağı ve duygusal olarak farklı evrelerden geçen bireylerin birçok deneyime açık olabileceği ve bunun ne denli olağan olduğunu da gözler önüne seriyor.
Her şeyiyle bir Almodovar filmi Paralel Anneler ve onun sinemasının en iyilerinden.
Keyifli seyirler…