Pandemi sürecinde veliler, hem ebeveyn hem öğretmen rolünü üstlendi

0

Ferhat Uzala

Röportaj: Elif Soykan

PANDEMİ SÜRECİNDE VELİLER, HEM EBEVEYN HEM ÖĞRETMEN ROLÜNÜ ÜSTLENDİ

İlk olarak Çin‘de görülen ve kısa sürede dünyanın dört bir yanına yayılan yeni tip koronavirüs Kovid-19 nedeniyle hayatımızda bir dizi değişiklik meydana geldi. Bunlardan bir tanesi de ülkemizde pek yaygın olmayan online eğitime geçiş oldu. Koronavirüs nedeniyle okullarda yüz yüze eğitim verilemiyor. Bu nedenle öğretmenler ve öğrenciler ancak dijital ekranlarda buluşabiliyor.

Bu alışık olmadığımız durumun hem çocukların hem ebeveynlerin hem de öğretmenlerin dünyasındaki farklı yansımalarını Psikolojik  Danışman Rehber Ferhat Uzala ile konuştuk.

Elif Soykan: Öncelikli olarak şunu sormak istiyorum. Online eğitimden ne kadar verim alınabilir? Ebeveynler bu süreci daha verimli hale getirebilmek için neler yapabilirler?

Ferhat Uzala: Malum koronavirüs döneminde hepimiz evlerdeyiz. Online eğitim sürecinde öğretmenlerin üstlendiği rolü ebeveynler üstlenmek durumunda kalıyor. Özel okullarda şöyle bir durumla karşılaştım; çocukların öğretmenleri yoklama alıyorlar. Çocukların ve öğretmenlerin mikrofonu ve kamerasının açık olması şartı koşuluyor. Hem öğrenci öğretmenlerini hem de öğretmenler öğrencilerini net bir şekilde duyup, görebiliyor. Bu durumda öğrenci öğretmeniyle bire bir diyalog halinde oluyor. Sorularını cevaplıyor ve böylece dolu dolu bir 30 dakika geçiriliyor. Teneffüsten sonra derse giriyorlar. Tıpkı yüz yüze eğitimde olduğu gibi ders işleniyor.

Veliler hem ebeveyn hem de öğretmen rolünü üstlenmek zorunda kaldılar

Öğretmenler online eğitim sırasında velilerden en çok ne bekliyorlar?

Öğretmenler online eğitim sırasında velilerden en çok saygı gösterilmesini bekliyorlar. Bu süreçte ses olmasın, başka bir işle meşgul olunmasın, elektrik süpürgesi ve benzeri gibi ses yapan cihazlar çalıştırılmasın istiyorlar. Biraz da denetim olsun istiyorlar. Bunu yapan aileler var. Ancak bu durum devlet okullarında biraz sıkıntı olabiliyor. EBA’ya girmek sıkıntı olabiliyor. Bu nedenle veliler ders kitaplarından öğretmenlerinin verdiği ödevleri takip etmeli. WatsApp grupları oluşturuldu. Bu grupları takip edebilirler. Bu gruplara öğretmenler bir bağlantı gönderiyorlar. Böylece Zoom üzerinden online eğitim gerçekleştirilebiliyor. EBA ile ilgili yaşanan sıkıntılara öğretmenler de böyle bir çözüm geliştirdiler. Bu süreçte velilere çok iş düşüyor.

Ferhat Uzala-Elif Soykan

Veliler hem anne baba hem de öğretmen rolü üstlendiler. Sürekli çocukları evde tutmak sıkıntılı bir süreç. Okul bahçesinde olduğu gibi çocuğun dışarı çıkıp stresini atabileceği bir alan yok. Velilerin bunu sağlama imkanı yok. Bu nedenle arada çocuklarını evlerinin yakınlarındaki parka götürebilirler. Yakınlarda oturan birkaç arkadaşıyla birlikte mahalle parkına götürebilir. Ya da arkadaşlarının evlerinde sosyalleşebilir. Çünkü çocuklar sosyalleşmek zorundalar. Biz bile evde oturmaktan ve insan görememekten sıkıldık. Bunu çocuklar daha yoğun bir şekilde yaşıyorlar. Çocuklar bir dönem cahil kaldı. 3 aylık yaz tatilinde bile okuma yazmayı unutan çocuklar var. Bu oran yüzde 80’i kapsıyor. Bu öğrenciler birinci sınıftan ikinci sınıfa geçerken okuma yazmayı unutuyorlar.

Henüz yüz yüze eğitim konusunda aşmamız gereken bazı sorunlar varken online eğitime yabancı bir ülkede bu süreçte yaşanan sorunlar çok daha ciddi diyebilir miyiz?

Evet, çok daha ciddi sorunlar meydana geliyor bu süreçte. 30 dakikalık eğitim süresinin ilk 10 dakikası bağlantı ile ilgili sorunları çözmeye çalışarak geçiyor. Çeşitli kopukluklar meydana geliyor. Kalan 20 dakikada öğretmen ders anlatırken, öğrenci tam anlamaya başladığı sırada belki bir soru sormak isterken ders bitiyor. Öğrencilerden bununla ilgili çok fazla şikayet duyuyorum. Diğer derse geçişte yine aynı kısır döngü devam ediyor.

Hala daha ulaşılamayan öğrenciler var, her öğrencinin imkanı yok

Öğretmenler neler yapmalı bu süreçte? Yüz yüze eğitim olmadığı için öğretmenler denetimlerini biraz kaybetti. Bir de altyapı sorunları var. Öğretmenin elinde bir ders saatinde en fazla 15-20 dakika kalıyor. Bu süreyi nasıl daha verimli hale getirebilirler?

Öğretmenler bunun yolunu buldular. Artık gruplardan Zoom bağlantısı gönderiyorlar. Ulaşabildikleri kadar öğrenciye ulaştı öğretmenler. Bazı öğrencilerin iletişim bilgilerine ulaşamadık. Artık öğretmenler direkt Zoom üzerinden EBA’ya girmeden derslerini yapabiliyorlar. Hala ulaşılamayan öğrenciler var. Her öğrencinin imkanı da yok. Öğretmenler bu süreci daha verimli hale getirebilmek için pekiştirme yapmamalılar. Bir saat ders işlendiyse bir saat de tekrar yapılabilir. Tabi, burada öğretmenin müfredatı yetiştirme kaygısı da devreye giriyor.

Yaşanan süreç kabul edilebilir bir süreç değil

Bu sürecin ne kadar devam edeceğini bilmiyoruz. Tamamen bir belirsizlik ve çaresizlik içindeyiz. Teknik olarak değil belki ama psikolojik olarak çocukların bu durumu kabul etmesi ne kadar sürer? Online eğitim ne zaman tam olarak oturabilir?

Açıkçası bu pek kabul edilebilir bir süreç değil. Çünkü çocuklar okullarda sadece eğitim öğretim görmüyorlar. Okulda sosyalleşiyorlar, çevre ediniyorlar, stres atıyorlar. Çocuklar online eğitimle sosyalleşemiyorlar. Özel okullar eğitim öğretim kısmını gerçekten çok iyi yapıyorlar şu anda. Öğrencinin bir de psikolojik boyutu var tabi. Bunlar insan, robot değil. Bizler de yetişkin olarak online eğitimler alıyoruz. Ama ne kadar verimli oluyor, ne kadar tatmin ediyor? Bir şekilde yetersiz kalıyor sınıf ortamında olmayan eğitimler.

Akran öğrenmesi çok önemli ve bu online eğitim de mümkün değil

Kesinlikle yetişkinler için de aynı durum geçerli. Sınıf ortamında bazen öğretmenden değil de bir arkadaşımızdan da bir şeyler öğrenebiliyoruz. Bu durumun olmaması da süreci zorlaştırıyor değil mi?

Akran öğrenmesi diye bir şey vardır. Çocuk gider öğretmenine sorar öğrenemeyebilir belki arkadaşına sorar öğrenebilir. Arkadaşının aldığı notlara bakar o şekilde kendi notlarını oluşturur. Bazen bu akran öğrenmesiyle ilgili öğretmenler de çocuklara ödev verir. Mesela yüz yüze eğitimde dersleri iyi öğrencileri dersleri kötü öğrencileri çalıştırması için öğretmenler görevlendirebilir. Öğle arasında çalıştırmasını isteyebilirdi. Bunu online eğitim de yapmak mümkün değil. Çok büyük bir belirsizlik bizi bekliyor. Okullar açılacak mı, açılmayacak mı? Belirsizlik nedeniyle çok büyük bir çaresizlik de söz konusu. Nasıl bir sorunla karşılacağımızı bilmiyoruz bu nedenle önlem de alamıyoruz. Mahremiyet diye bir şey de kalmadı. Çocukların da öğretmenlerin de mahremiyetleri kalmadı. Çocuklar evini göstermek istemeyebiliyorlar.

Öğrenciler öğretmenlerinin ev yaşantısına dahil oldu mahremiyet zedelendi

Bu gerçekten önemli bir konu. Biraz bunun üzerinde durmak istiyorum. Geçenlerde bir ekran görüntüsü paylaşıldı. Ailesiyle yaşayan genç bir kadın öğretmen online ders sırasındayken arkasından annesinin kek yaptığı görülüyordu. Bu görüntü çeşitli sosyal medya platformlarında paylaşıldı. Online eğitimle birlikte öğrenciler öğretmenlerinin ev yaşantılarına da dahil oldu diyebilir miyiz?

Evet, mahremiyetle ilgili böyle sorunlar var. Ekranlarımızı paylaşıyoruz yeri geliyor. Mesela öğretmen bir sunum yapıyor. Ana ekranında öğrencilerinin görmemesini istediği mahrem bir fotoğrafı var. Mesela eşiyle çektirdiği bir fotoğraf var ekranında. Sunum yaparken ekran paylaşıldığında öğrenci bunu da görebiliyor. Burada bir sorun oluşuyor. Acaba öğrencileri iç dünyamıza bu kadar almalı mıyız yoksa almamalı mıyız? Bunu da tartışmamız gerekiyor.

Mahremiyetin delinmesi otoritenin kaybedilmesi ve saygınlığın azalması gibi önemli sonuçlar doğurabilir

Koronavirüs süreci bittiğinde ve yeniden yüz yüze eğitim başladığında bu mahremiyetin delinmesi ne gibi sorunlar meydana getirecek? Öğretmenlerin öğrenciler üzerindeki otoritelerinin sarsılmasına neden olacak mı? Bu durumla ilgili tahminleriniz nelerdir?

Şimdi siz de öğretmenlik yaptığınız için biliyorsunuz. Öğrenciler öğretmenleri çok merak ederler. Çok dedikodu yaparlar. Öğretmen bekar mı evli mi? Öğretmen bugün ne giymiş? Öğretmeni kimlerle görüşüyor? Bunların hepsini çok merak ederler. Öğretmenlerin şimdi de ev içindeki hayatına şahit oluyorlar. Tabi, görebildikleri kadarıyla. Herkes tek yaşamıyor sonuçta. Öğretmenlerin aileleri, çocukları var. Evlerde süregelen bir sistem var. Öğrenciler buna dahil olmaya başlıyorlar. Yüz yüze eğitim başlayınca çocuklar, ‘Öğretmenim ben sizin annenizi de gördüm. Ne güzel şeyler yapıyor’ gibi şeyler de söyleyecekler. Çocuklar öğretmenlerini anne, baba, evlat rollerinde de görmeye başlıyorlar. Belki öğretmenin farkında olmadan eşi de online eğitime dahil olabiliyor. Yani çocuklar öğretmenlerini farklı rollerde gördükleri için öğretmenlerin otoritesi azalabilir, saygınlığı azalabilir.

Veliler öğretmenlerle daha iyi empati kurabilecek

Koronavirüs nedeniyle yapılan online eğitimlerde anne baba, çocuk ve öğretmenlerin ruh sağlığıyla ilgili en son neler söylemek istersiniz? Önerilerinizi kısaca bir toplayalım.

Öncelikli olarak çok sabırlı olmamız lazım. ‘Bunlar niye böyle oluyor?’ dememek lazım. Bütün dünya aynı anda benzer şeyleri yaşıyoruz. Bütün dünya hep birlikte yaşıyoruz bu sıkıntılı süreci. Özellikle de eğitim ve ekonomi alanında bütün ülkeler ne yapacağını bilemiyor. Tüm dünyadaki öğrenciler bir dönem cahil kaldı. Bu süreçte en çok da öğretmenlerin neler çektiğini veliler de anlarlar diye ümit ediyorum. Bir öğrenciyi bile evde tutmak onun eğitimini götürmek zorken öğretmenler aynı anda 30-40 öğrenciyi götürebiliyor. Bu süreçte velilerin öğretmenlerle biraz daha empati kurabileceğine inanıyorum. Yeniden yüz yüze eğitim başladığında velilerin belirli konularda yumuşamış olabileceğini düşünüyorum.

Çok verimli bir söyleşi oldu. Teşekkürler.

Kesinlikle. Çok verimli bir söyleşi oldu. Ben teşekkür ederim.

Ajanda İstanbul/2020

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Please follow and like us:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error

Ajanda İstanbul'u sosyal medyada da takip edin!