Duygusal stres, bedenimize neler yapabilir? Gabor Mate’den Vücudunuz Hayır Diyorsa

0
Gabor Mate Vücudunuz Hayır Diyorsa-Duygusal Stresin Bedelleri

Gabor Mate Vücudunuz Hayır Diyorsa-Duygusal Stresin Bedelleri

Elif Soykan yazdı

Hemen hemen herkes hayatının en azından bir döneminde vücudunun herhangi bir yerinde hissettiği ağrının nedeninin güncel ruh durumuyla ilgili olduğunu düşünmüştür. Kendimizi ruhen iyi hissetmediğimiz zamanlarda elimizin kolumuzun tutmadığını, her yerimizin ağrıdığını söyleriz. Evet, her yerimiz ağrır, çünkü hayata karşı motivasyonumuzu kaybettiğimiz için yataktan çıkacak gücü bile bulamayız kendimizde. Gabor Mate, Vücudunuz Hayır Diyorsa-Duygusal stresin bedelleri kitabında tam da bu konudan bahsediyor.

Fiziksel rahatsızlıkların kişinin karakteristik özellikleriyle, hayata bakışıyla, stres düzeyiyle yakından ilişkili olduğunu belirten Mate, bir yandan da modern zamanlarda bireyin beden ve ruh olarak iki ayrı bağımsız parça şeklinde değerlendirilmesinden dem vuruyor. Günümüzün tıp dünyasında bağışıklık sistemini baskılayıcı herhangi bir rahatsızlıkla karşı karşıya olan bir bireye nasıl bir çocukluğu, halihazırda nasıl bir yaşamı olduğunun hiç sorulmadığını, bunun, kimsenin aklının ucuna dahi gelmediğini söylüyor.

Bireylerin, beden ve ruh bütünlüğünden oluştuğunu ve hiçbir rahatsızlığın bu ikisinden bağımsız olarak düşünülemeyeceğini savunan Mate, kısaca “ruhu hasta olanın bedeni, bedeni hasta olanın ruhu da hastadır” demek istiyor. Günümüzde henüz bu alanda keskin hatlarla çizilmiş bütünlüklü bir çalışma olmamasına karşın vaka incelemeleri üzerinden bu düşüncenin gerçekliğini gözler önüne sermeye çalışıyor. Psikolojik rahatsızlıkların bedenimize neler yapabileceğini; kanser, Alzeihmer, romatizma, multipl skleroz gibi bağışıklık sistemiyle birebir ilgili fiziksel rahatsızlıklara sahip insanların yaşam öyküsünü inceleyerek anlatıyor.

Birçok bölümden oluşan kitabın her başlığında başka bir hastalıktan ve o hastalığa yakalanan kişilerin çocukluk yaşantıları ve deneyimleri başta olmak üzere hayatlarının genelinden bahsediliyor. Aynı hastalıklara yakalanan kişilerin benzer geçmişlere sahip olduğunu ve hatta bazı vakaların neredeyse karakteristik olarak birbirinin aynısı olduğunu savunuyor.

Kitabın başlıkları da son derece çarpıcı. Bölümler arasında en çok dikkat çeken başlıklardan biri de ‘Kanser kişiliği’ diye bir şey var mı?’ Mate, kitabın bu bölümünde kanser hastalığına yakalanan birçok insanın hikayesinin birbiriyle benzeştiğini ve kanserin türlerine göre bireylerin yaşam döngülerinin paralel olabileceğini gösteriyor. Tabii, sadece çocukluktan gelen, yaşamımıza sinsice yerleşip bizi içten içe yiyip bitiren stresin tek başına bir hastalığa sebep olmayacağının da altını çiziyor.

Nesiller boyu devam eden birçok hastalığın ‘genetik’ şeklinde damgalanmasının ise bireylerin yaşadıkları stres kaynaklı kısırdöngüyü kabullenmek istememesine bağlıyor. Genetik olarak kabul edilen rahatsızlıkların esasen benzer süreçlerden geçen ve yaşamsal döngülerini kıramayıp aynı ruhsal sıkıntıları devam ettiren bireylerin hastalıkları olarak yorumluyor. Diyelim ki, anneniz romatizma hastası, size de romatizma tanısı konuldu. Ve yine diyelim ki, romatizmal rahatsızlıklar genelde çocukluğunda ‘hayır’ diyememiş ya da kendini yetersiz hisseden insanlarda görülüyor, romatizma hastası olan annenizin böyle bir geçmişi varsa muhtemelen sizi de böyle yetiştirdi ve sizde de ‘genetik’ olarak romatizma var. Aslında bir hastalığın psikolojik boyutlarını sorgulamadan onun genetik bir rahatsızlık olduğunu savunmak işin kolay yolu ve bir kaçış aynı zamanda Mate’ye göre.

Gabor Mate, Vücudunuz Hayır Diyorsa-duygusal stresin bedelleri ismindeki bu kapsamlı kitabında yer yer bilimsel ifadeler ve deneysel sonuçlarda boğulurken yer yer günlük bir arkadaş sohbetindeymişçesine yalın bir şekilde meramını anlatıyor. Mate’nin birçok dile çevrilen ve birçok insanın şifa umuduyla eline aldığı bu kitap, zaman zaman aydınlanmalar zaman zaman bilinenlerin farklı yorumlanmaları zaman zaman da gözümüzün önündekinin idrakına varılması gibi farklı süreçleri kapsayan bir okuma deneyimi sunuyor.

Bu kitap, stresin, özellikle de bireylerin doğdukları andan itibaren taşıdıkları ve neredeyse özbenliklerinin bir parçası olarak görmeye başladıkları şartlanmalar sonucunda yarattıkları gizli stresin beden sağlıkları üzerindeki yıkıcı etkilerini tüm çıplaklığıyla ortaya döküyor.

Hepimizin hikayesini az çok barındıran; hayatlarımızda farkındalık ve yeni bir bakış açısı kazandırabilme potansiyeli ve inancı olan bu eser, ruhunu ve bedenini bir bütün olarak kabul eden ve bu ikisinin birlikte yapabileceklerini anlamak isteyen herkes için eşsiz bir okuma vadediyor.

Please follow and like us:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error

Ajanda İstanbul'u sosyal medyada da takip edin!